KENT TARİHİ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ (KETAM)

Tarihte ilk kentlerin ortaya çıkışı yaklaşık M.Ö. 4000’li yıllara kadar uzanmaktadır. İlk ortaya çıkışlarında ticaret, sulama, yerleşik hayata geçiş, dini inanışlar ve artı ürün gibi farklı coğrafyalarda pek çok faktörün etkili olduğu kentler özellikle Sanayi Devrimi’nin ardından hızla büyümeye başlamışlardır. Türk tarihi açısından bakıldığında “balık” kelime kökünden gelen bir kent kavramının olduğu bilinmektedir. Bugün üzerinde yaşadığımız coğrafya; Çatalhöyük ve Göbeklitepe gibi antik kentlerden, Selçuklulara, Osmanlı’ya ve nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kentsel mirasına ev sahipliği yapmaktadır.

Birleşmiş Milletler’in 2022’de yayınladığı nüfus projeksiyonlarına bakıldığında yeryüzünde insanların yarıdan fazlası kentsel alanlarda yaşamaktadır. 1950’lerden günümüze gelindiğinde kentsel nüfusun yaklaşık 5 kat arttığı görülmektedir. 1950’de 0,7 milyar insan olan kentsel nüfus 2014’e gelindiğinde 3,9 milyar insana ulaşmıştır. Birleşmiş Milletler Raporu’na göre 2030 yılına gelindiğinde bu oranın 5,17 milyar insana, 2050 yılına gelindiğinde de 6,68 milyar insana ulaşması beklenmektedir. Gelecekte de kentlere yönelik ilgilinin artacağı beklenmektedir. Dolayısıyla dünyanın giderek kentleşme eğiliminde bir trend izliyor oluşu; kentlere, yerel yönetimlere ve çevreye duyulan ilginin ve tartışmaların da gündemde kalmasını sağlamaktadır.

Akademik Düşünce Enstitüsü bünyesinde kurulmuş olan Kent Tarihi Araştırmaları Merkezi’miz (KETAM); yerel yönetimler, kent ve çevre temalarını odağına alarak bilimsel araştırmalarda bulunan bir oluşumdur.

Merkezin temel amacı; yerel yönetimler, kent ve çevre temalarında güncel gelişmeleri takip edip ilgili paydaşları bir araya getirerek kamuoyunu aydınlatıcı ulusal ve uluslararası kitap, kitap bölümleri ve makaleler yazmak, raporlar ve bilgilendirme serileri hazırlamak, Youtube söyleşileri ile ilgili alanlardaki birçok meseleyi tartışmaya açmaktır.